Kürtler, Doğu Kürdistan halkımız, kendi ulusal demokratik talepleri için yürürken, ayağa kalkarken, bir kalkışma gerçekleştirirken, İran'daki diğer halklar da bundan etkilendiler. Kürt halkının, o diğer halklarla sizce ilişkileri, bu yürüyüşte nasıl olmalıdır?
İki özelliğe dikkat etmek lazım. Kürdistanlılar, önce ayrı durmasını bilmelidirler. Ayrı durup, birlikte vurmanın yollarını aramalıdırlar. Genel olarak, İran'daki demokratik mücadelenin bir parçası olmalarını, doğru bulmuyorum. Doğu Kürdistan, İran'ın denetiminde, Kürdistan'ın yüzde 32’lik bölümünü oluşturan, ikinci büyük parçasıdır. Bu bilinçle, İran'dan ayrı durmalıdırlar. Ama İran'daki muhalif güçlerle, özellikle Belucistan'dakilerle, hatta Azerbaycan ve Kuzistan'daki hareketlerle, birlikte bulmayı öğrenmeliler. Birlikte vurmanın yollarını bulmalıdırlar. Ama her durumda, ayrı kalmaya da bence, özen gösterilmelidirler. Çünkü hedefleri de mücadele tarzları da devrimin tabiatı gereği, birbirinden farklı olacaktır.
Yani bugün, İran muhalefetinin temel talebi; işte, İran'daki despotik rejimin yumuşaması, demokratik bir karakter kazanması, ya da kısmi reformlar kazanmanın peşindedir, İran'daki muhalefet. Kürdistan'daki başkaldırıyı ise, İran'da demokrasiyi gerçekleştirmek hedefli, bir kalkışma olmamalıdır. Kürdistan Devrimi'ni gerçekleştirme hedefli bir kalkışma olmalıdır.
Bu nedenle de İran'ın bütününden ayrı durmaya, bir özen göstermelidirler. Ayrı kalabildikleri ölçüde, İran'ın içindeki diğer bileşenlerle, birlikte vurmanın yollarını daha rahat bulurlar. Bu daha uygun bir yoldur.
Ama Türkiye'de; yani Kuzey Kürdistan'da olduğu gibi Kuzey Kürdistan'ın işte 150 yıllık bir mücadele geçmişi var. Ve bu 150 yılda, dünyanın hemen hiçbir yerinde görülmemiş bedeller ödeyen, bir ulusal hareket var. Ama şimdi ulusal hareketi, Türkiye'deki bir muhalif harekete dönüştürdüler. İşte, bir Türkiye partisi olarak, Türkiye'deki diğer demokrasi isteyen partiler gibi bir parti olarak, ulusal kalkışmayı, ulusal mücadeleyi, Türkiye'deki demokrasi hareketinin, bir parçasına dönüştürüyorlar. Bu kökten yanlıştır. Bu yol terk edilmelidir. Ulusal mücadele; ulusal devlet hedefli bir mücadeledir ve egemen devletlerin demokrasisi hedefiyle sınırlandırılamaz..
Bugün, gerek doğu Kürdistan'da, gerek Batı Kuzey Kürdistan'da, Kuzey Kürdistan’da zaten büyük ölçüde bu amaçta, büyük ölçüde yol alındı. Yani bugün Kuzeybatı Kürdistan'da ve Türkiye'de, 25-30 milyon, belki daha fazla, bir Kürt nüfusu var. Ama bu Kürt nüfus, siyaseten temsil edilmiyor. Çünkü bu harekete egemen olan siyaset, bu hareketi, Kürt hareketi olmaktan çıkarmaya çalışıyor.
Şimdi aynı tehlike, Doğu Kürdistan için de var. Batı Kürdistan için de var. Oraya gelirsek konuşuruz. Yani bugün, Batı Kürdistan'daki ulusal mücadele, Kuzeydoğu Suriye, demokratik muhalefetinin içinde eritilmeye çalışılıyor. Hatta Güney Kürdistan için benzer tehlike var, Yani Güney Kürdistan'da 2017’deki referandumdan sonra, Güney Kürdistan siyasetin ayrı durmaya daha fazla özen göstermesi gerekirken, giderek onlar da Irakî hareketler olarak, davranmaya başladılar. Bu tehlike bence, Kürdistan Ulusal Kurtuluş mücadelesinde ve Kürdistan devriminde, en belirgin siyasi tehlikedir.
Güney Kürdistan, Türkiye ve İran'ın saldırılarına karşı, Irak ordusunu, Kürdistan'ın sınırlarını korumaya çağırdı. Batı Kürdistan'a, Türkiye ne zaman saldırırsa, rejim askerlerinin, sınıra konuşlandırılması teklif ediliyor ve büyük ölçüde bu sağlanıyor. Oysa Kürdistan Devrimi, bütün bu işgalci devletlerin, Kürdistan'dan defedilmesine dönük bir devrimdir. Ulusal Kurtuluş Mücadelesi, Kürdistan'ın her parçasındaki işgale, son verme amaçlı bir harekettir.
Bunu, düzen içine, düzenin normları içine çekme çabası, Kürdistan’ın dört parçasında sürüyor. Doğu Kürdistan'da da bu tehlikeyi önlemenin tek yolu; Doğu Kürdistan'daki siyasal örgütlerin ve oradaki kitlesel eylemlerin, İran'dan ayrı durmayı becermesi gerekir. Ayrı durmak, onlarla İran'ın diğer bileşenleriyle savaşmak anlamına gelmiyor. Tam tersine, ayrı durup, onlarla birlikte, rejime vurulacak noktalar varsa, birlikte rejime vurmak daha uygun bir yoldur.