Fuat Önen posted on April 02, 2021 23:58
Doğu Kudastan da Kürtler zaten kendi sosyal siyasal örgütlerine sahiptirler. 1940 yıllardan sonra aslında Kürdistan’ın bütün parçalarında Kürtler örgütlüdürler. Aşiretler şeklinde örgütlüdürler. Aşiret Kürt toplumunun temel örgütlenme biçimidir ve bir tür devlet yapısıdır. Alt iktidardır. Ama siyasi sosyal sosyolojik kültürel bir organizasyondur.
Doğu Kürdistan da savaştan önce de Kürdistanlı aşiretler silahlıydılar, zaman zaman Tahran rejimiyle ilişki halinde, zaman zaman onlarla çatışarak yaşıyorlardı. 1941 de İran ın kuzeyi Sovyetler birliği tarafından, güneyi de Irak üzerinden İngiltere tarafından işgal edildi. Bu iki işgal edilen bölgelerin arasında doğu Kürdistan’ın sınırlı bir bölümü her iki işgalin dışında kaldı. Mahabat buranın merkeziydi. Oraya gelene kadar 1943 te komela jınawaye kurdistan var, komala jekaf diye söyleniyor. Böyle bir örgüt bulunuyor. Bu örgüt ilerici sol tandanslı devrimci bir örgüttür. Bağımsızlıkçı bir örgüttür. Programında bileşik bir Kürdistan da bağımsız bir devleti hedeflediğini söyleyen bir örgüt. İlke olarak büyük toprak sahiplerini ve aşiret reislerini üye almama eğiliminde bir örgüt. Böyle bir ilkeyi savunuyor ve kısa sürede hem doğu kürdistan da, hem de güney Kürdistan da örgütlenen bir yapı. Güney Kürdistan da hem hevi örgütü var hem de bu jekaf ın orada örgütlülükleri var, bunlar da bağımsızlıkçı örgütlerdir.
1941 de Sovyetler birliği Iran ın kuzeyini işgal ettiği zaman Kürdistan da komela jekaf la ilişki kurmamıştır. Kürdistan’daki aşiret reisleriyle ilişki kurmuştur. Çünkü Sovyetlerin temel problemi cepheye lojiktik destek yetiştirmekti. Hem İngiltere ye hem de kendisine. Orada o işleri yapabilecek olan silahlı güce sahip Kürt aşiretleri vardı. Sovyetlerin ilk elde muhatapları bunlar olmuştur.
Sovyetler birliği İranı işgal ettikten sonra tuhaf bir şekilde İran da kargaşa çıkmamasını istemiştir. Dolaysıyla gerek Kürdistan da gerekse Azerbaycan’da İran Azerbaycan’ında rejime yönelik mücadeleden yana değildir Sovyetler birliği. Güneyde İngiltere de aynı pozisyondadır. Zaten Irak devletini Kürt başkaldırılarına karşı korumuştur ve oradaki Kürt başkaldırının lideri Mele Mıstefa Barzani savaşçılarıyla daha sonra doğu Kürdistan’a gelmiştir. İngiltere özellikle Kürt karşıtı bir siyasete sahiptir o yıllarda. Sovyetler birliği ise oradaki Kürt aşiretlerini kendi lojiktik çıkarlarına göre kullanmaya dönük bir siyasete sahiptir ama İran’daki rejimi de korumakta kararlıdır. İran’ın birliğini bütünlüğünü savunmakta her iki devlette kararlıdır. Bu durum1943e kadar sürer. Özellikle Stalingrad ta savaşın dengeleri değiştikten ve artık Sovyetler Birliği ve ABD, Britanya’nın savaşın galibi olacağı anlaşıldıktan sonra devletler pozisyonlarını yeniden gözden geçirdiler. Ama hiçbirinin programında bağımsız bir Kürdistan yoktur. Ne İngiltere’nin ne de Sovyetler Birliğinin.