×
Îro dîsa li ser gorra te bûm !
admin
Îro dîsa li ser gorra te bûm !
Zinarê Xamo Salek dîsa pir zû derbas bû ! Aslan, sal dîsa zû derbas bû, me hew dît 9ê adarê hat jî. Ez û Hêvî îro dîsa bûn mîvanê te. Tu rastiyê dixwazî min ji bîr kiribû. Lê do ne pêr, nizanim çawa bû, wek heft kes ji min ra bibêjin, ”ma qe...

Li himberî êrîşên dagirkeran em hêza xwe bikin yek
admin
Li himberî êrîşên dagirkeran em hêza xwe bikin yek
Welatê me Kurdistan ji derveyî îradeya gelê me bi çar perçeyan ve hatîye perçe kirin. Eve nêzîkî sed salîye ku Tirkîye, Îran, Iraq û Sûrîye , di meseleya  Kurdistanê de hemû pirs û pirsgirêkên di navbera xwe de datînin alîyekî û bi hevdu re pla...

Radio Ashti
admin
Radio Ashti
Sipasdarê birayê Haci KardoxiAştî û Radio Ashtî me, sipasdarê dost û hevalên ku bi sebir 4 saetan li me guhdarî kirin û em bi tenê nehiştin im. Mixabin derfet nebû ku bersîvên temama pirsan bidim. Em di têkoşîna rizgarîya neteweyî de bi hev re n...

19 sal zû derbas bûn
Zinare Xamo
Sal zû derbas dibin, min hew dît salek din jî derbas bû û wa ye dîsa 9ê nîsanê hat. Erê pismamo, 19 sal di ser wefata te ra derbas bûn. Îro dîsa ez û Hêvî bûn mîvanên te. Lê vê carê em ne bi tenê bûn, Mumtaz Aydin Roza Kurdî, Erdal Kurdman, ez û Hêvî...

Xwezî gorr bihata zimên
Zinare Xamo
Xwezî gorr bihata zimên
Aslan, sal zû derbas dibin, me tew nedît 18 sal çawa derbas bû. Îro ez û Hêvî dîsa bûn mîvanê te. Li ber serê te me bi hesreteke kûr û bi xemgîniyeke mezin rojên borî yad kirin. Me bîstekê qala te kir. Hêvîyê got, qey qismet û nesîbê te ev ax, ev gor...

Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.
Fuad Onen
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.
Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne.Dewleta Tirkîyê, li sê parçeyê Kurdistanê şerekî tûnd û dagirkerane dimeşîne. Li gorî rayedarên Sîstema Serwerîya Tirk, ev şer ji bo wan mijara bekayê (mayin-nemayinê) ye. H...

Me îro silavek da gorra hevalekî pir ezîz !
Zinare Xamo
  Mehmet Aslan Kaya 17 sal berê di rojeke wiha da di 51 saliya xwe da ji nişka ve, bêyî ku kesî nerehet bike, bêyî ku haya kesî pê xe wek çirayekê vemirî û çû gerdûneke din. Mirina wî ne malbata wî tenê, bi sedan, bi hezaran kesên ev kurdê fed...

Mirinê pir zû tu ji nav me bir lê navê te nemir e
Zinare Xamo
Mirinê pir zû tu ji nav me bir lê navê te nemir e
Min got pismam sal zû dibuhirin, 16 sal derbas bûn. Hemû dost û hevalên te, zarokên te dersa matamatîkê dida wan, xortên te alîkariya wan dikirin hemû mezin bûne û di civata Swêd da hatine der û meqamên muhîm, ji bo gelê xwe xebatên pir baş dikin. &n...

Xusûsîyetên Rojhilata Nêzîk
Fuad Onen
Xusûsîyetên Rojhilata Nêzîk
Di sîyeseta Kurdistanê de du problemên esasî hene. Yek jê, taleba desthilatîya navendî lawaz e, taleba jêr desthelatîye, bi tirkî ”alt îktîdar” ew taleb xurt e. Lê taleba desthelatîyên navendî lawaz e. Sedemek ji, ku sernîvîsa vê panelê j...

Serxwebûna Kurdistanê
Fuad Onen
Serxwebûna Kurdistanê
Sîyeseta partî, rêxîstin,saziyên bakurê Kurdistanê dev ji hedefa serixwebûnê berda ye. Ji delva hedefênserxwebûnê, otonomî, federalî an demokrasî te parastin. Di vir de anormalîyekheye. Yanî îro ji her demê betir taleba serxwebûn û yekîtîya Kurdistan...

Page 1 of 6First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  Next   Last   
26

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani 22-23 Kasım’daki Bağdat-Necef seferinde hayli popülerdi. Bağdat’ta tek seferde neredeyse bütün siyasi aktörlerle görüşmenin sığdırıldığı ziyaret nadirdir.

Kak Mesud’un yolu ilk kez Bağdat’tan geçmiyor. Gençlik anıları bu kentin sokaklarında. Orta öğreniminin ardından 1961’de ayrıldığı Bağdat’a 10 yıl sonra babası Mele Mustafa’nın müzakerecilerinden biri olarak dönmüştü. Bir sonraki tur 1991’deydi. Bu kez KDP lideri olarak 182 bin Kürt’ün ölümünden sorumlu Saddam Hüseyin’in karşısındaydı. Karşılaşma anını “Saddam’ı gördüğümde beş dakika boyunca öfkeden konuşamadım, kalbim duracak gibi oldu” diye anlatacaktı.

Daha sonra 2003’teki Amerikan işgalinin ardından Irak’ın yeniden dizaynı sürecinde Bağdat’taydı. Artık ‘Yeni Irak’ın kurucu ortağıydı. Kürtlerin iktidarı paylaştığı Bağdat’a gitmeleri artık sıradandı. Son ziyaret Musul’u IŞİD’den kurtarma planının yapıldığı 2016’daydı. Koşullar değişti ve gündem rotasını bağımsızlığa kırdı. 25 Eylül 2017’de bağımsızlık referandumuna gidildi. Bundan sonra bir ziyaret düzenlenecekse artık komşu ülkenin başkenti Bağdat’a gidilmiş olacaktı. Bu bir düştü.

16-17 Ekim 2017’de çok yönlü müdahaleyle Kerkük’ün merkezin kontrolüne geçmesi Kürdistan için kayıp, bu hamle için bütün itibarını ortaya koyan Barzani adına da hezimetti. Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki başkanlık makamını feshedip yetkilerini başbakan ve meclise devrederek sahne gerisine çekildi. Bu şekilde doğal liderlik konumunun daha fazla yıpranmasını önledi. Hem Tahran hem de Ankara ile diyalog kanalları açık olan yeğeni ve damadı Başbakan Neçirvan Barzani’nin işleri toparlamasının önünü açtı. Bağdat’a ilk giden de Neçirvan Barzani’ydi.

Kürtlerin 12 Mayıs genel seçimlerinin ardından Irak siyasetinde yeniden anahtar konumuna gelmeleri işleri kolaylaştırdı. Tabii bu arada Irak Cumhurbaşkanlığı için KDP’den Fuat Hüseyin yerine KYB’nin adayı Berhem Salih’in seçtirilmesi Barzani’ye ödettirilen bir diğer siyasi bedeldi. Bağdat ve Tahran açısından bağımsızlık referandumu üzerine kopan fırtınada işbirliğine açık pozisyonu nedeniyle Süleymaniye kanadı ödüllendirilmiş oldu. Sonradan KDP’yi teskin için de Hüseyin, Irak Maliye Bakanlığı’na atandı. Elbette Kürdistan Yönetimi Başkanlığı’nın KDP’deyken Irak Cumhurbaşkanlığı’nın KYB’de olması 2003 sonrası yeni Irak siyasetinin bir teamülüydü. Bir nevi Mesut Barzani ile merhum Celal Talabani arasında iki liderin siyasal profillerine uygun bir güç dağılımıydı. Talabani’nin ölümü bu doğal dengeyi bozdu. Barzani’ye göre koşulların değişmesine bağlı olarak bu teamül geçerliliğini yitirmişti. KBY ile KDP arasında müzakere ve uzlaşma olmadan Salih’in öne çıkarılmasına öfkeliydi. Hatta oyuna getirildiğini düşünüyordu.

GÖRÜŞME TRAFİĞİNDEKİ EKSİK KARE
“Zararın neresinden dönülürse kârdır” hesabıyla, Barzani, kritik bir adım atarak Bağdat’ın yolunu tuttu. Önce Bağdat, ardından Necef’te Irak siyasetine yön veren aktörlerle referandum sonrası ilk yüz yüze temaslarını gerçekleştirdi. Kürdistan yönetiminde resmi sıfatı olmadığı halde en üst düzeyde ağırlanan Barzani ‘siyaseten öldüğünü’ düşünenleri yanılttı!

Kimlerle görüşmedi ki; Başbakan Adil Abdülmehdi ve Meclis Başkanı Muhammed el Helbusi dışında 2014’te, “Yeniden başbakan olursa bağımsızlık ilan ederim” dediği Kanun Devleti lideri Nuri Maliki, referandum sırasında kişiliğini hedef alan sözleri nedeniyle öfkeli olduğu sabık Başbakan Haydar el İbadi, özellikle KDP kanadının ‘terör örgütü’ ve ‘işgalci güç’ olarak nitelediği Haşd el Şaabi’nin komutanı Hadi el Ameri ile bir araya geldi. Havaalanında Barzani’yi karşılayanlar arasında Amiri de vardı. Irak’ın bütünlüğü ve milli vurgularla öne çıkan Mukteda el Sadr ile buluşmak için Necef’e gitti. Diğer Şii liderlerden Ammar el Hekim ve Falih el Feyyad ile de görüştü. Barzani, Sünni liderler Salim el Ceburi ve Salih el Mutlak’ın yanı sıra Türkmen Cephesi lideri Erşad Salihi ile de bir araya geldi. Türkmen liderin görüşmeden çıkardığı sonuç şuydu:

“Barzani, Peşmerge’nin Kerkük’e geri getirilmesi niyetlerinin olmadığını tarafımıza bildirdi. Bu durum bizi memnun etti.”

Görüşme trafiğinde bir tek Süleymaniye kanadından Cumhurbaşkanı Berhem Salih yoktu. Barzani şimdilik Salih’in yüzünü görmek istemiyordu. Salih’in Akdeniz Diyalogu toplantısı için Roma’ya gitmesi günü kurtaran bir formüldü. Aynı gün Barzani Bağdat’a inerken Salih havalandı. Önceden ayarlanmış programlarda çakışma vardı ama görüşmek istenseydi biri azıcık erken gelir, diğeri de azıcık rötar yapardı.

Görüşmeler genelde sıcak geçti ama hassaten Barzani-Abdülmehdi buluşması pek samimiydi. İki lider birbirlerine “Ebu Mesrur” (Mesrur’un Babası) ve “Ebu Haşim” (Haşim’in Babası) diye seslenerek samimiyet protokolünü işletti. Abdülmehdi, Barzani’yi “Kürdistan Bölgesi’nin başkanı”, “Sadece Irak değil bölge ve bütün dünyada ilişkilerin mimarı” ve “Büyük lider” diye selamladı. Barzani de karşılıksız bırakmadı:

“Akıllı bir adama sormuşlar: ‘Kardeşini mi yoksa arkadaşını mı daha çok seviyorsun?’. O da yanıt vermiş: ‘Arkadaşım olsaydı kardeşimi.’ Sen, Ebu Haşim, benim hem kardeşim hem de arkadaşımsın. Burada kardeşim Dr. Adil Abdulmehdi’ye tam desteğimi ifade ediyorum.”

Net sonuç: Buzlar kırıldı. Iraklı liderler ‘kardeşliği tesis etme’ ve ‘hataları düzeltme’, Kürt tarafı ‘ilişkileri güçlendirme’ vurgusu yaptı. Barzani’ye Bağdat’ta ofis açıp sorunlarla yakından ilgilenmesi teklif edildi.

Irak liderlerinin ziyarete yükledikleri anlamın aksine Barzani’nin büyük bir nedametle yüzünü Bağdat’a döndüğü söylenemez. Barzani, 16 Ekim 2017’deki Kerkük’ü merkezin kontrolüne geçiren müdahalenin yıldönümünde şu mesajı yayımlamıştı:

“16 Ekim halkımızın tarihinde kara bir gündür. O gün mazlum bir halkın hayallerine ve umuduna namertçe ihanet edildi. İçten bir elin yardımı ile halkımızın kaderini değiştirecek vicdansızca bir oyun gerçekleştirildi. Binlerce evladımızın kanı pahasına savunulmuş bu topraklar bir komplo çerçevesinde işgal edildi, viraneye çevrildi ve Kürdistan halkının kutsallarına hakaret edildi… Bütün ihtimalleri öngörmüştük ama içerden bir elin bu şekilde Kürdistan halkını arkadan hançerleyeceğini tahmin edememiştik… Hiçbir zaman Kerkük’ün Kürdistani kimliğinden şüphe duymadık. Hiç kimsenin bu konuda şaibe yaratmasına müsaade etmeyiz.

Kürdistan halkından geleceğe güçlü ve umutlu bakmalarını istiyorum. Halkımızın davası meşrudur, savaş, komplo ve ihanetle bu dava yok edilemez.”

KDP’ye yakın kaynaklar, bir badireden sonra, Barzani’nin Bağdat’la işleri yoluna koyup ‘bağımsız Kürdistan’ gündemiyle uzun yolculuğuna kaldığı yerden devam edeceğini düşünüyor.

İRAN VE ABD ARASINDA İNCE BİR YOL
Maliki ve Amiri ile görüşme İran’ın desteğini alma çabası olarak da görülüyor. Hatta bu gezinin arkasında Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin olduğu, Barzani’nin de referandum sonrası müdahaleye sessiz kalan ABD’ye çalım atarak İran desteğine yöneldiğine dair spekülasyonlar yapılıyor. Fakat ziyaretin ABD’den habersiz ya da onaysız gerçekleştiği söylenemez. ABD’nin bölgedeki ‘gizli işler prensi’ Brett McGurk Twitter hesabından Barzani’nin temaslarını Irak hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki işbirliğinin güçlenmesi açısından önemli bulduklarını vurguladı.

İşin doğrusu, Kürtler hükümet oluşumunda öyle bir konuma geldi ki hem Iraklı rakip güçler hem de birbirine karşı nüfuz savaşı veren İran ve ABD, Barzani’yi bir an önce Bağdat’ta görmek istiyordu. Çözülmesi gereken bir sürü konu, ortaklığın tam teşekkülünü bekliyor. Sözün gelişi sahibini bulmamış 8 bakanlık koltuğu için pazarlıklar sürüyor. İran başbakan olmasını sağlayamadığı Falih el Feyyad’ın en azından İçişleri Bakanlığı’na getirilmesi için bastırıyor. Tahran, ABD’nin Haşd el Şaabi’nin dağıtılmasına yönelik olası girişimlerinin önünü şimdiden kesmek istiyor. Feyyad, Haşd’tan da sorumlu güvenlik konseyi genel sekreteriydi. İran’ın bir diğer önceliği Amerikan yaptırımlarına ortak olabilecek olası aktörlerin hükümette ağırlık kazanmaması. İran ve ABD’nin üzerinde mutabakat sağladığı Adil Abdülmehdi, Tahran ziyaretinde İranlıları rahatlatacak bir tutum içine girse de bu jest kâfi bulunmuyor.

FABRİKA AYARLARIYLA ÇÖZÜM ARAYIŞI
Kürtlerin Bağdat turundan ne umduklarına dönersek; Barzani’nin yardımcılarından Hemin Hawrami ziyarette hedefi “İki halkın azami iyiliği için Bağdat’ta sıfır problem” olarak ifade etti. Sıfır problem, hayalleri zorlayan bir hedef. Genel anlamda Barzani’nin temasları, Kürtlerin yazımında ciddi rol oynadıkları 2005 anayasasında çizilmiş fabrika ayarları üzerinden ilişkilere format atmaya yönelik.

Evvela güç dağılımındaki hassasiyetin korunması Kürtleri Bağdat’a taşıyan köprüydü. Mezhebi-etnik temelli bu bölüşüm merkezi güçler arasında zaten sorgulanmıyor.

İkinci mesele Irak bütçesinden yüzde 17 payın Kürdistan’a muntazaman ödenmesi. Burada karşılıklı suçlamalar olageldi. Bağdat bütçe kesintisine giderken Kürdistan’ı merkezi by-pass edip Türkiye ve İran’a petrol satmakla, gümrük gelirlerini tekeline almakla ve kamu harcamalarında şeffaf olmamakla suçluyordu.

Üçüncü ve en önemli mesele Kerkük gibi tartışmalı bölgelerin statüsünün çözümü için nüfus sayımı ve referandum öngören anayasanın 140’ıncı maddesinin uygulanması.

KDP-KBP çemberinin dışında kalan Kürt siyasi çevreleri, 140’ıncı maddenin yerine getirilmemesinde çuvaldızın kendilerine batırılması gerektiğini söylüyor. Bağdat’ta koltukları işgal eden Kürtlerin de görev süreleri boyunca bu meseleyi gündemleştirmedikleri vurgulanıyor. IŞİD’in yarattığı çöküş sırasında Kerkük’te tek kurşun atmadan kontrolü ele alan Kürtlerin durumu güç kullanarak tersine çevirmeleri zor. Geriye anayasanın öngördüğü planla Kerkük’ü yeniden Kürdistan’a bağlama seçeneği kalıyor.

Abdülmehdi göreve başlar başlamaz Cumhurbaşkanı Salih ile 140’ıncı maddenin gündeme alınması konusunda mutabık kaldı. 2002’den beri Kürtlerle ilgili gündemlerin içinde yer almış olan Abdülmehdi bu konuda yapıcı tutumuyla biliniyor. Abdülmehdi ayrıca İran’a yaptırım baskısının da etkisiyle 2017’de kesilen Kerkük petrolünün Ceyhan’a yeniden pompalanmasına ve Kürdistan bölgesinden çıkan kamyonlar için konulan gümrük noktalarının kaldırılmasına karar verdi. Fakat bunlar çok zor meseleler; iyi niyet beyanı yetmiyor, siyasi riskler almayı gerektiriyor.

KÜRDİSTAN CEPHESİ DAHA KARIŞIK
Ziyaretin Bağdat’a bakan tarafı böyle. Bir de Kürdistan boyutu var. Bağımsızlığa giden özgüvenden Bağdat’a ortaklığa dönüşün boğazlarında düğümlenmeye yol açtığı kesimler az değil. Öfke, kızgınlık, küskünlük ve hayalkırıklığı hâlâ büyük. Üstelik Kürtler arasında kırılgan birlik darmadağın olmuş durumda.

Barzani’nin Bağdat’la ilişkileri normal seyrine soktuktan sonra Kürdistan içinde ayarlamalara gideceği konuşuluyor. Başkanlık sistemini geri getireceğine dair senaryo iki başlı: Bazı kaynaklar Barzani’nin başkanlık koltuğuna yeniden geçeceği ve ipleri tamamen ele alacağını öne sürüyor. Barzani’nin ‘doğal lider’ sıfatıyla siyaseti dizayn edeceğini söyleyenler ise beklenen değişimi şöyle özetliyor:

Barzani oğlu Mesrur Barzani’yi başbakanlık koltuğuna, Neçirvan Barzani’yi de başkanlık koltuğuna oturtacak. Bunun için yasal düzenlemelere aralıkta başlayacak. Kürdistan Güvenlik Konseyi’ne başkanlık eden Mesrur Barzani’yi bekleyen yer, başbakanlık deneyiminden sonra başkanlık. Mesrur Barzani, Bağdat çıkarmasında babasının heyetindeydi.

Barzani, Bağdat’ta gördüğü sıcak karşılamayı Kürdistan’ın diğer yakasında henüz görebilmiş değil. Kürdistan’daki yerel seçim sonrası iktidar hâlâ şekillenemedi. Kürdistan’ın partilerini toparlamak zaman alacağa benziyor.

 

 

Posted in: Tirki

Comments

There are currently no comments, be the first to post one!

Post Comment

Name (required)

Email (required)

Website

TÜRK DEVLETİ'NIN KÜRDISTAN'A DÖNÜK SINIR SEFERİ
Fuat Önen
TÜRK DEVLETİ'NIN KÜRDISTAN'A DÖNÜK SINIR SEFERİ
Kürdistan'daki savaş, esas savaş dinamiği, işgalci-sömürgeci devletlerdir. Bu çok uzun süren, bir işgal olduğu için zaman zaman bu geriler, zaman zaman tırmandırılır. Ama savaş durumu, işgal sürdüğü müddetçe devam eder. 2015, özellikle Temmuz'...

DÜNYA NİZAMININ DAĞILMASININ KÜRDISTANA ETKİLERİ
Fuat Önen
DÜNYA NİZAMININ DAĞILMASININ KÜRDISTANA ETKİLERİ
Bundan sonraki dönem için ben: “Bağımsız Birleşik Kürdistan'ı hedefleyen devrimci partilerin, örgütlerin daha fazla güçleneceğini, Kürdistan’ın bütün parçalarında, özellikle; Kuzeybatı Kürdistan’da da bağımsızlıkçı düşüncenin da...

KÜRDİSTAN TARİHİNDE, 1925 HAREKETİ
Fuad Onen
KÜRDİSTAN TARİHİNDE, 1925 HAREKETİ
1925 ayaklanması dini bir hareket miydi, milli bir hareket miydi? Bunu (bu tartışmaları) yapanlar, esas itibariyle kolonyalistlerdir. Bu hareket milli bir harekettir. Dini motifleri yaygın olarak kullanılmıştır. Hareketin öncüsü, Nakşibendi şeyhidir....

KÜRDİSTAN DEVRİMİ, SÜREKLİ DEVRİM OLMAK ZORUNDADIR
Fuat Önen
KÜRDİSTAN DEVRİMİ, SÜREKLİ DEVRİM OLMAK ZORUNDADIR
Bir parçada başarı kazanmak Kürdistan meselesini çözmez. O başarının kalıcı olması için bir sürekli devrim anlayışına sahip olmamız lazım. Yani Güney Kürdistan'da, bir federal yapı olunca, Güney Kürdistan kurtulmuş olmuyor. Kürdistan meselesi, bi...

KÜRDİSTAN'DA DEVRİMCİ SİYASET
Fuat Önen
KÜRDİSTAN'DA DEVRİMCİ SİYASET
Lenin'in bir sözü var: “Zincirde öyle bir halka var ki o halkayı tuttuğun zaman, bütün zinciri kontrol edersin.” Kuzeybatı Kürdistan için söylersem: “Bu halka, devrimciler örgütünün oluşturulmasıdır.” Bu oluşturulmadığı...

AYRILIKÇI YAZILARIN İKİNCİ CİLDİ ÜZERİNE
Metin Sandalci
AYRILIKÇI YAZILARIN İKİNCİ CİLDİ ÜZERİNE
Bu denli kesin tanımlamalar üzerinden oluşmuş siyasal hedef ve perspektiflerin teorik-pratik etkisi, ikili bir görevle karşı karşıyadır. Bir taraftan yenilgi ve yılgınlıklardan oluşmuş egemen siyaset tarzının etkilerini yıkmak, diğer taraftan devrimc...

Ayrılıkçı Yazılar-2 Kitabı Üzerine Bir Değerlendirme
Nefel Gün
Ayrılıkçı Yazılar-2 Kitabı Üzerine Bir Değerlendirme
Bu kitapta “Bağımsız Kürdistan hayaleti[1]”nden korkanların, bu korktuklarını başlarına getirmek için oluşturulması gereken, devrimciler örgütünün benimsemek zorunda olduğu, teorik ve pratik hat çizilmektedir. Zaten kitabın alt başlığının...

Netanyahu, HAMAS’ı Yok Etmek, Gazze’yi, İnsansızlaştırmak İstiyor.
Fuat Önen
Netanyahu, HAMAS’ı Yok Etmek, Gazze’yi, İnsansızlaştırmak İstiyor.
Bağımsız Birleşik Kürdistan’da, Kürdistan coğrafyası, bütün Ermenilere açık olmalıdır. Ve bunlar, belli bir yerde, çoğunluk oluşturup özerklik talebinde bulunurlarsa, haklarıdır. Kürdistan devleti, buna karşı çıkmaz. Çünkü biz bu toprakların ka...

Sungur Savran’ın “Devrimi” ve T.C. Hakikati
Fuat Önen
Sungur Savran’ın “Devrimi” ve T.C. Hakikati
1919-23 savaşı, etnik temizlik ve jenosidal hedefli ve pratikli bir savaştır. Bu nedenle devrimci değil, gerici bir harekettir. Komintern’in İkinci Kongresini referans alan komünistler, İttihatçı-Kemalist önderlikle savaşmalıydılar. 1918-23 ...

TÜRK SİYASETİ, 1925 KÜRİSTAN BAŞKALDIRISINA NİYE SALDIRIYOR?
Fuat Önen
TÜRK SİYASETİ, 1925 KÜRİSTAN BAŞKALDIRISINA NİYE SALDIRIYOR?
1926’da, İngiltere ile Türkiye niye anlaştılar? Bu aslında 1925 ayaklanmasından çıkardıkları sonuçtur. Türkiye şunu anladı: Yani Kuzeyde 1925 ayaklanması gibi bir ayaklanma varken, Güney Kürdistan zaten, İngilizlere-Osmanlılara karşı; işte...

Page 1 of 26First   Previous   [1]  2  3  4  5  6  7  8  9  10  Next   Last   
123movies