Fuat Önen posted on November 14, 2022 08:02
Kürdistan'sız bir Kürt tanımı Kürdistan'sız bir Kürt sorunu tanımı boştur
İran'da iki aya giren bu halk hareketleri biliyorsunuz Farslar, Azeriler, Araplar, Beluçlar, Kürtleri tamamıyla kapsamış durumda. Şimdi siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? İran'daki bu gelişme bölgeyi nasıl etkileyecek? Yani İran'la sınırlı kalma ihtimali olabilir mi? Buraya bir müdahale olabilir mi?
Öncelikle İran bir bütün değil. İran'ı doğal, normal, bütünsel bir ülke olarak ele almak son derece yanlıştır. İran'ın birliği işgalci, zora dayalı bir birliktir. İran devletinin egemenlik sahasında birden fazla millet gerçeği ve birden fazla ülke gerçeği var.
Kürdistan'ın doğusu İran Devleti'nin işgali altında yüzyıllardır.Bunun yanında Belucistan var. Bunun yanında Kuzistan var. Bunun yanında Azerbaycan var. Dolayısıyla İran'ı bir bütün olarak ele almak yanıltıcı olur. Çünkü İran'ı bir bütün olarak ele aldığımız zaman oradaki başkaldırıyı da tek renge dönüştürmüş oluruz ki İran'da iki aydır süren başkaldırı kendi içinde farklılıklar taşıyan başkaldırılardır. Yani Tahran'daki mitingle, Mahabat taki miting, Sinede ki miting aynı içeriye sahip değildir. Bu farklı ülke hakikatlerini de doğru ele almak lazım.
İran devletinin egemenlik sahasında Belucistan ile Kürdistan arasında tarihe dayalı bir yakınlık var. Ve ne Belucilerde bir Kürt düşmanlığı, ne de Kürtlerde bir Beluci düşmanlığı yoktur.Dikkat edilirse en fazla kayıp verilen yerlerde Belucistan ve Kürdistan'dır. Kuzistan Arap ağırlıklı bir yer.
Biliyorsunuz Kuzistan Irak, İran savaşının temel gerekçelerinden biri idi. ve 1975 te Kürdistan'ın güneyindeki başkaldırıyı bastırmak için Sadam Hüseyin tarafından İran'a devredildi 1979 İran bir kargaşa yaşarken Saddam bunu fırsat bilip Kuzistanı tekrar geri aldı. Dokuz on yıl sürüp yüz binlerce insanın ölümünden sonra Kuzistan tekrar İran'a bırakıldı.
Orada Sovyet Azerbaycan'ın devamı olarak bir Azerbaycan var orada. Azerbaycan'la Kürdistan arasında 1946 dan bu yana süren toprak tartışmaları var bizim Kürdistan'ın doğusu olarak değerlendirdiğimiz bölgelerin çoğu başta Urmiye ve civarı olmak üzere Azeri siyasetçiler tarafından Azerbaycan olarak değerlendiriliyor. Hatta şunu da söyleyeyim. 1946 da Kürdistan Cumhuriyeti ilan edildiği zaman Azerbaycan ve Sovyet Azerbaycan'ın başkanı Bagurov tarafından ayrı bir otonom Cumhuriyet olarak ilan edilmemesi gerektiği söylediler ve Kürdistan Cumhuriyeti'nin Azerbaycan Halk Cumhuriyeti içinde bir otonom bölge olarak tasarlanmasını talep ettiler. Kürdistanli siyasiler bunu reddettiler
Bu genel bilgiyi şunun için söylüyorum. Bana kalırsa İran'ın bütünlüğü içinde çözülecek hemen hiçbir ciddi ulusal sorun yoktur. Oradaki devasa sorunların çözülmesi İran devletinin egemenlik sahasının daraltılmasıyla mümkündür. Yani İran devleti Acemistan diyebileceğimiz yerlerin dışından çekilmediği müddetçe Kürtleri, Belucileri işte Kuzistandaki Arapları, Azerileri, İran ulusunun bir parçası olarak ele alıp bu işgalci yapıyı sürdürdükleri ölçüde orada kalıcı bir çözüme varmak mümkün değildir.
Özellikle Kürdistan meselesi ne İran'ın ne Türkiye'nin ne Irak'ın ne de Suriye'nin içinde çözülebilecek bir mesele değildir. Kürdistan meselesinin çözümü, bu suni ve işgalci devlet sınırlarının ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Kürdistan'ın doğusundaki ayaklanmalara da bu perspektifle yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu son halk ayaklanmalarına vesile olan Jina Emini nin öldürülmesi olayı bizi yanıltmamalıdır. Özellikle Doğu Kürdistan'daki başkaldırı sadece işte kadın hakları için bir başkaldırı olarak değerlendirilmemelidir. Oradaki gösterilerde atılan sloganlara da baktığımız zaman bunu çok daha açıklıkla gösterebiliyoruz mesele çok ciddi bir çok güzel bir sılogan bulmuşlardı ve Kürtçe ”hetta Kurdek bimine Kurdistane bimine” diye slogan atıyorlardı. Öyle bir pankart vardı. Yani dünyada bir tek Kürt kalıncaya kadar Kürdistan'da kalacaktır. Siz Kürdistan'ı ortadan kaldırmak istiyorsanız Kürdistan hakikatini ortadan kaldırıyorsanız bütün Kürtleri ortadan kaldırmanız lazım. anlamına geliyor. Bir tek Kürt kalıncaya kadar da Kürdistan kalacaktır.
Bu şunun şu açıdan önemlidir. Kürdistan'sız bir Kürt tanımı Kürdistan'sız bir Kürt sorunu tanımı boştur. Çünkü Kürdistan olmadan siz Kürtleri tanımlayamazsınız. Bu özellikle Kuzey Kürdistan için çok daha fazla geçerlidir. Türk devletinin egemenlik sahasındaki
diyelim Türkleri Pomakları Çeçenleri, ortada bir ülke hakikati olmadan da tarif edebilirsiniz. Çünkü geldikleri yere işaret edersiniz. Yani Çeçenler işte Çeçenistan'dan geldi dersiniz. Pomaklılar, Bulgaristan'dan geldi dersiniz Arnavutlar, Arnavutluk'tan geldi dersiniz ve onları ülke hakikati olmadan da tanımlayabilirsiniz. Ama söz konusu Kürtler olduğu zaman Kürdistan'sız bir Kürt tanımı mümkün değildir
Çünkü bunların yerden bittiğini söylemeniz lazım. Yani onun için eğer dünyada Kürdistan'da Kürdistan dediğimiz teritorya da bir tek Kürt kalıncaya kadar Kürdistan'da kalacaktır. Bu slogan bu açıdan bence oldukça önemlidir
Jina Emini nin öldürülmesinden sonra başlangıçta sadece işte başörtüsü, türban ya da tesettür re tepki olarak başlasa da giderek bu siyasi bir anlam kazanmıştır ve özellikle Kürdistan'da bu artık ulusal bir başkaldırıya dönüşmüştür
Dolayısıyla oradaki raperinlere bu bilinçle yaklaşmak lazım. Yani bunu işte İran devletinin demokratikleştirilmesi ya da İran devletinin zorla kadınları tesettüre koymasına karşı bir direniş olarak ele almamak lazım.
Şöyle söyleyeyim yani bugün İran öyle bir adım atmaz. Ama yani bugün İran dedi ki biz artık kadınları zorla tesettüre sokmuyoruz. Kürdistan meselesi çözülecek mi Belucistan meselesi çözülecek mi? Orada emekçi insanların sorunları çözülecek mi? Hayır çözülmeyecek. Dolayısıyla görünüşe aldanıp, görünüşü, teoriye çıkarmamak lazım. Teoriyle bu görünüşü izah etmek lazım.